bişeyler bişeyler

Fotoğrafım
Ankara'nın bağlarından geliyorum, China
Tuhaf kostüm ve aletlerle göllere girip çıkan birisiyim. kurumuş yapraklara basmayı seviyorum. mikroskop fotoğrafçılığı yapıyorum. büyüyünce bando şefi olacağım.

16 Kasım 2011

"kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor..."



'fakat allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. fakat benim de sevmeğe hakkım yok mu albayım? yok. peki albayım. ben de susarım o zaman. gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? sorarım size: nasıl? kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. küçük oyunlar istemiyorum albayım. ''canım, bugün üzgün görünüyorsun.'' demek istemiyorum. ''istemiyorsan buluşmayalım.''dedi geçen gün. buyrun bakalım. ben de çekilmez huysuzluklar etmiştim; bu sonuca katlanmalıydım. ben ne yaptım? neyse, geçelim albayım. fakat beni anlıyor. bütün geçmişimi anlattım ona, hep haklı çıktım. işte; böyle anlarda çileden çıkıyorum albayım: kendimi unutup zafer sarhoşluğuna kapılıyorum. oysa bütün bu ilişki bir can sıkıntısı yüzünden başlamıştı.''

Oğuz Atay/Tehlikeli Oyunlar

Hiç yorum yok: