bişeyler bişeyler

Fotoğrafım
Ankara'nın bağlarından geliyorum, China
Tuhaf kostüm ve aletlerle göllere girip çıkan birisiyim. kurumuş yapraklara basmayı seviyorum. mikroskop fotoğrafçılığı yapıyorum. büyüyünce bando şefi olacağım.

24 Ocak 2012

insan kaybetmek

neredeyse ağlatacak bir soğukta sokakta kalmışsın, saatlerce yürümüş, acıkmışsın ve parmak uçların artık donmak üzere. kafanı kaldırıp apartmanlara bakıyorsun, ışığı yanan bir daire var, perdelerini tam çekmemişler ve cam önünde oturuyorlar, otuzlu yaşlarında bir kadın çay veriyor gazete okuyan yaşlıca bir adama. gülümsüyor adam. bir giriş  katın mutfak camı açık, bulaşığa girişmiş kadın.  bu mutfaktan gelen çatal bıçak sesleri yalnızlığını insanın suratına yapıştırıyor işte .orda olmak istersin sıcak bir yemek yemek istersin ama ölesiye dışardasındır .. insan yalnızlığıyla yaşarken, kendini öğrenmeye başlıyor usulca. kimisi otuzuna gelmeden çözüyor bunu, kimi kırkında ellisinde. kaybetmeyi öğreniyor, birileri ölüyor, dostlar bıçaklayıp kaçıyor, sevgililer yitiyor gidiyor.hayatından insan çıkarmayı öğrendiğin vakit korkmayacaksın gayri ötesinden. . mutfakta aspiratör çalışırken farketmezsin sesinin seni ne kadar yorduğunu. kapatılınca "oh be" dersin  anlarsın ne kadar rahatsız ettiğini, huzurunu kaçırdığını.. böyle insanlar var işte etrafında. sevgilin olsun arkadaşın olsun.. beraberken anlamıyorsun seni nasıl hırpaladığını ama hayatından çıkınca bi hafifleme hissediyorsun. sanki omzunda onbeş kiloluk bir çanta taşıyormuşsun da onu bırakıp koşmaya başlamışsın gibi bir rahatlık işte.. öyle..

07 Ocak 2012

Once upon a time

İnsanlar sana hayatın boyunca kim olduğunu söyleyip duracaklar. Seninse yapman gereken onları susturup, "Hayır, ben buyum" demek... İnsanların sana farklı bir gözle bakmalarını mı istiyorsun? Bunu sağla o zaman. Bir şeylerin değişmesini istiyorsan ortaya çıkıp değiştirmen gerekir.  Çünkü bu dünyada peri anne diye bir şey yoktur! 

once upon a time