bişeyler bişeyler

Fotoğrafım
Ankara'nın bağlarından geliyorum, China
Tuhaf kostüm ve aletlerle göllere girip çıkan birisiyim. kurumuş yapraklara basmayı seviyorum. mikroskop fotoğrafçılığı yapıyorum. büyüyünce bando şefi olacağım.

15 Mayıs 2013

DAĞ


Aşkımızı satmalıyız
Çünkü bazen fazla geliyor
Bitiyor bir gün, acıtıyor.
Biten şeyler iyi değildir.
Sigara mesela
Yakarsın, çekersin biter, atarsın, gider
Ciğerinde kalır bir tek acısı
Ve ağzında kültablasının tadı
Aşık olmamalıyız çünkü yakıyor
Bahar geliyor yeşeriyor dal,
Pıtırcık çiçek açıyor mesela.
Biri giriyor bir gün ormana
Koklamak için uzanıyor dala
Kırıyor usulca
incecik bir ses geliyor tiz.
Çabuk geçiyor hevesi
Sıkılıyor elinde bile tutmaktan
Atıveriyor yere hemen dalı
Öbürü gelip üstüne basıyor
Diğeri biraz ısınmak için alıyor yerden
Tutuşturup yakıyor
Sigarasını yakıyor közüyle geçince ateşin içi
Sonra çekip gidiyor söndürmeden
Nasıl olsa söner diyor sessizce
Çekiyor bir nefes sigarasından
Devam ediyor yoluna
Öyle ya!
Ufacık bir köz nasıl yakabilir ki bir ormanı tek başına?
Kalıyor orada öylece köz
Ve Kül oluyor saatler sonra
Gün oluyor, bir fırtına geliyor bir rüzgarla
Alıp götürüyor birazını külün
Yağmur yağıyor üstüne sonra
Su alıyor kül
Sızıyor toprağa tozu.
Kalanı kalıyor ve sertleşiyor her doğan gün biraz daha
Taş oluyor sonunda.
Kömür bile olamadan taş oluveriyor birden.
Sonra yağmur bir kez daha yağıyor
Dere oluyor ortalık
Şuursuz bir sel geliyor
Hareketi suya bağlanıyor taşın
Yıllar böylece geçiyor hızlı, akarak
Yağmur gene yağıyor
Taşıyor dere
Deniz oluyor bir sonraki durak
Yosun bağlıyor taşın üstü
Balıklara oyuk oluyor
Saklıyor sessizce içinde.

Sonra ay çıkıyor şafakta,
Geliyor gidiyor
Bozuyor dengesini bir gecede
atıyor taşı dışarı koca deniz
dura dura kaya oluyor sahilde sonunda bizim taş
Sonra diğer yanmışlar da düşüyor yanına bir bir.
En yakın oluyorlar, ölesiye sessiz.
Dalgalar vuruyor
yüzyıllar geçiyor
artık günü geliyor

ve dağa dönüşüyor kayalar
hiç çatlamadan, suskun yine bildik..

geçmiş zamandan beridir,
ne zaman ki aşık olmuş insan evladı
yollara vurmuş kendini
ormana, suya, denize
ya da dağlara
kocaman, sadık, güvenli
şimdi diyorsun ki bu aşkı satmalı bir dağa
ama biliyorsun da hikayenin başını;
O dağ sensin
Dağ senin
Sen zaten dağınsın..


Ankara
2013'mart 



Hiç yorum yok: